Kuir Kıbrıs Derneği 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla heteroseksüel, biseksüel, lezbiyen, trans ve na-trans tüm kadınların varoluş mücadelesine vurgu yaptı.
Dernekten yapılan açıklama şöyle:
“Kuir Kıbrıs Derneği olarak, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınalar Günü’nde heteroseksüel, biseksüel, lezbiyen, trans ve na-trans tüm kadınların varoluş mücadelesini selamlıyoruz.
Bu vesileyle, ailede, iş yerinde ve sosyal hayatta maruz bırakıldığımız tüm nefret içeren, cinsiyetçi, lezbofobik, bifobik, transfobik söylem ve davranışlara; heteroseksüel kimliğin dayatılmasına, kapalı kapılar ardına hayatlarımızın kısıtlanmaya çalışılmasına, herkesin sadece tek bir cinsiyete çekim duyduğu ya da duyması gerektiğini varsayan sosyal sisteme (monoseksizme), zorla evlendirilmeye, sindirilmeye, “düzeltme” tecavüzlerine, pornografikleştirmeye, emeğimizin görünmez kılınmasına ve değersizleştirilmesine karşı örgütlenerek ve dayanışarak mücadele ettiğimizin altını çiziyoruz.
İçerisinden geçtiğimiz pandemi dönemi, varoluşları yok sayılan, şiddet ve ayrımcılığa uğramamak için “kapalılığa” zorlanan lezbiyen, biseksüel ve trans kadınlar için güvenli alanlara erişimi zorlaştırmaktadır.
Bunun yanı sıra, istihdama erişimleri kısıtlanan, barlar ve benzeri eğlence mekanları dışındaki sektörlerde çalışmaları engellenen trans kadınların içinde bulundukları yoksulluğu derinleştirmektedir.
Tüm bunlara karşı, LTB Kadın Sığınma Evi’nin kapsayıcılığını; ve her ne kadar da bütünlüklü bir çözümden uzak olsa da, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın attığı adımları selamlarız.
8 Mart 1857 yılında Amerika’nın New York kentinde grevdeyken işyerinde yakılarak katledilen tekstil işçisi kadınlardan devraldığımız mücadeleyi, coşkumuzla, öfkemizle, birbirimizden aldığımız gücümüz ve erkek egemen, milliyetçi, kapitalist ve militarist sisteme karşı isyanımızla büyüdüğümüzü, eşit ve adil bir dünyayı yaratma kararlılığımızı sürdürdüğümüzü bir kez daha vurgularız.