6 sivil toplum örgütü, 9 Temmuz 2020’de 30 mültecinin ülkeye tekneyle yanaştıkları sırada polis tarafından ateş açılması olayıyla ilgili adil bir soruşturma yapılmadığını ve ilgili polis memurunun da ödüllendirildiğini öne sürdü.
Kıbrıs Türk Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi, Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı (KTİHV), Kuir Kıbrıs Derneği, Mülteci Hakları Derneği (MHD), Sivil Toplum İnisiyatifi, Üçüncü Toplum Forumu konu hakkında ortak yazılı açıklamada bulundu.
Açıklamada, olayla ilgili adil bir soruşturmanın yapılmamasının, hızla yayılan cezasızlık kültürünü daha da güçlendireceğini ve birçok benzeri olayın yaşanmasının önünü açacağı savunuldu.
Polisin bu kadar kolay şekilde, hiçbir hesap vermeksizin ve orantılılık ilkesini yok sayarak keyfi ateş etmesinin kabul edilemez olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Kamuoyu vicdanını bu kadar etkileyen bir olayda, meselenin kamuoyu önünde aydınlatılmaksızın ilgili polis memurunun ödüllendirilmesini kınıyoruz” ifadelerine yer verildi.
Suriye’de 10 yıldır devam eden savaşın yıkıcı etkilerinden kaçıp, kendilerine güvenli bir yer bulma arayışıyla ülkeye gelen mültecilerin sığınma hakkının bulunduğunu ve kimsenin savaş ve zulme geri gönderilemeyeceğini vurgulanan açıklamada şöyle denildi:
“Mültecilere ateş açılmasının gerekçesi o dönem polis tarafından ‘dur ihtarına uyulmaması’ şeklinde gösterilmişti. Olayın yaşandığı gün 5 örgüt olarak yaptığımız yazılı açıklamada Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) Yasası md. 86 ve md. 87 tahtında polisin bir kişiye ateş etmesinin ancak bunun kişilerin tutuklanması için son çare olarak görülmesi şartı ile mümkün olduğunu belirtmiş ve olayla ilgili soruşturma yürütülmesini talep etmiştik.
Orantılılık ilkesi polisin faaliyet alanı çerçevesinde ciddi önem taşımakta ve mültecilerin durumunda olduğu gibi silahsız kişilere ancak karşı koymanın derecesine göre kuvvet kullanılması gerekmektedir. Zulümden kaçıp ülkemize güvenli bir yaşam alanı bulabilmek için gelen mültecilerin cezalandırmama ilkesi gereği düzensiz girişlerinden ötürü alıkonmaları hukuk dışı bir uygulamadır. Bununla beraber, düzensiz girişleri esnasında hiçbir şiddet kullanmadıkları halde polisin attığı ateşle yaralanmaları kabul edilemezdir.”
Polis Genel Müdürlüğü’nün kamuoyunda tepki çeken böylesi bir olayın ardından demokratik değerler ve insan hakları ilkeleri gereği adil bir soruşturma sürdürüp bunun neticesini paylaşması gerektiği kaydedildi.
Açıklamada, “Bütün gelen tepkilere ve yapılan çağrılara rağmen, mültecilere ateş açan polis memurunun ödüllendirilmesi ve olayla ilgili teşkilat tarafından hiçbir açıklamanın yapılmaması insan hakları, hesap verilebilirlik ve insani değerlerimizin kamu kurumlarınca ne kadar önemsiz görüldüğünün bir göstergesidir” denildi.
Ölçülüymüş!
Polis Genel Müdürlüğü ise savaştan kaçan insanlara ateş açılmasının ölçülü olduğunu savunan bir açıklamada bulundu.
Açıklama şöyle:
Polis Genel Müdürlüğü, bazı basın yayın organlarında ve sosyal medyada, ülkeye kaçak olarak giriş yapmak isteyen tekneyi durdurmak maksadıyla uyarı atışı yapan ve teknede bulunan iki kişinin yaralanmasına sebep olan görevli polis memurunun Polis Genel Müdürü tarafından takdir edilerek ödüllendirildiği yönünde çıkan haberler üzerine açıklama yaptı.
Polis Genel Müdürlüğü Basın Subaylığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Bugün yerel bir gazetede “Mülteciyi Vuran Polise Plaket” başlığı altında yayımlanan ve ardından bazı basın yayın organlarında ve sosyal medyada; 9 Temmuz 2020 tarihinde Yayla köyü sahilinden ülkeye kaçak olarak giriş yapmak isteyen, içerisinde düzensiz göçmenlerin bulunduğu tekneyi durdurmak maksadıyla uyarı atışı yapan ve teknede bulunan iki kişinin yaralanmasına sebep olan görevli polis memurunun Polis Genel Müdürü tarafından takdir edilerek ödüllendirildiği yönünde haberler ve yorumlar yer almaktadır” denildi.
“ATEŞ AÇILIRKEN TEKNEDEKİ GÖÇMENLER HEDEF ALINMADI”
Ülkeye kaçak olarak girmeye çalışan, içerisinde 30 düzensiz göçmenin bulunduğu teknenin Yayla köyü sahilinde kıyıya yaklaştığı sırada kaptanın olay yerinde polisin dur uyarılarına uymayarak kaçmaya devam ettiğinin belirtildiği açıklamada, olay yerinde bulunan polis memuru tarafından teknenin durdurulmasını sağlamak maksadıyla önce havaya, teknenin durmaması üzerine de teknenin motor kısmına ateş açıldığı aktarıldı. Açıklamada, açılan ateş sonucu ise teknede bulunan iki kişinin hafif şekilde yaralandığı kaydedildi.
Açıklamada, “Ateş açılırken teknedeki göçmenlerin hedef alınmadığı belirtilmesine rağmen, bugün bazı gazeteler ile sosyal medyada yapılan paylaşımlarda Polis Genel Müdürlüğünün imajını yıpratıcı nitelikte yorumlar yapıldığı gözlemlenmiştir” denilerek, mesele ile ilgili olarak yürütülen soruşturma kapsamında bahse konu polis memuru aleyhinde tanzim edilen dosyanın Hukuk Dairesi’nin görüşüne sunulduğu da bildirildi.
“ONAYLANMAMIŞ LİMANDAN ÜLKEMİZE GİRMEYE ÇALIŞANLARIN TESPİT EDİLMESİ AÇISINDAN BAŞARILI BİR İCRAAT YAPILDI”
Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Hukuk Dairesi tarafından etüt edilen meselede, gerek Fasıl 154 Ceza Yasasının 254’üncü maddesine aykırı İnsan Kaçakçılığı suçunu işleyen kişilerin yakalanıp Mahkeme huzuruna çıkarılması, gerekse onaylanmamış limandan ülkemize girmeye çalışanların tespit edilmesi açısından başarılı bir icraat yapıldığını, ilgili polis memurunun 51/84 Sayılı Polis Örgütü (Kuruluş Görev ve Yetkileri) Yasasının 86,87 ve 88’inci maddelerinde yer alan “Ateş Etme Yetkisi, Silah Kullanma ve Silah Kullanma Şekli” ile ilgili yasal düzenlemeden kaynaklanan yetkilerini yerinde ve ölçülü olarak kullandığı görüşüne varılmıştır.
“İnsan kaçakçılığı” ve onaylanmamış limandan KKTC’ye kanunuz olarak giriş yapma gibi önemli suçların engellenmesi adına ilgili polis memurunun söz konusu olayda göstermiş olduğu cesaret ve başarıdan dolayı Polis Genel Müdürü tarafından bir yazı ile takdir edilmiştir.
Kamuoyunun bilgisine sunulur.”