Halihazırda inşaatı devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin hukuken geçerli bir Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu ve üretim lisansı olmaması gerekçe gösterilerek açılan davanın 30 Kasım’daki duruşması öncesinde avukatlar reddi hakim talebinde bulundu.
Yapılan başvuruda gerekçe olarak davanın görüldüğü Mersin 2’nci İdare Mahkemesi heyetinin “tarafsızlığından şüphe duyulması” gösterildi.
‘Taraflı şekilde davrandı’
Yeşil Gazete’nin haberine göre, dava avukatlarından Doğu Akdeniz Çevre Derneği gönüllü avukatı Semra Kabasakal Yeşil Gazete’ye yaptığı açıklamada “Daha önce mahkemeden projenin yürütmesini durdurma kararı istemiştik.Mahkeme ise bu talebi kapalı olarak reddetti. Halbuki açık karar verseydi biz kararı bölge mahkemesine götürerek burada karar çıkmasını bekleyebilirdik” ifadelerini kullandı.
Bu sebeple mahkemenin tarafsız davranmadığını düşündüklerini belirten Kabasakal, reddi hakim talebini bu sebeple yaptıklarını belirtti.
Başvuruya rağmen duruşma yapıldı
Kabasakal, yaptığı açıklamada başvuruyu duruşma öncesinde UYAP üzerinden yaptıklarını ancak buna rağmen mahkeme heyetinin duruşmayı yaptığını söyledi.
Mahkemenin o konuda daha sonra karar vereceğini söylediğini aktaran Kabasakal, “Böyle bir durumda mahkemenin reddi hakim talebini başka bir mahkemeye götürmesi gerekiyordu. Ancak bunu yapmadı. Bu hukuksuz bir durum.Büyük ihtimalle talebi reddedeceklerini gösteriyor” ifadelerini kullandı.
‘Adil yargılama hakkının ihlali
Duruşma sonrasında davacı avukatlar tarafından yapılan açıklamada İdari Yargılama Usulü Kanunu gereğince mahkeme heyetinin dosyadan el çekmesi gerektiği belirtildi ve şu ifadeler kullanıldı:
Mahkeme heyeti yasa hükümlerini uygulamayıp hukuken yetersiz olduğu dosyada karar verecek olursa Anayasa’ya ve kanuna açık aykırılığın yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan “adil yargılanma hakkının ihlali” de söz konusu olacaktır.
‘Yargıda reform girişiminin turnusol kâğıdı’
Dava üzerinde hukuka uygun bir karara varılmasının öneminin altı çizilen açıklamada “Ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğini ve gelecek nesillerin yaşam hakkını ilgilendiren bu davanın; hakimlik teminatı olan bağımsız ve tarafsız mahkemelerde yargılamasının yapılması hayati derecede zaruridir” dedi.
Açıklama “Son günlerde konululan yargıda reform girişiminin/söyleminin turnusol kâğıdı sıcak gelişmeler itibariyle Akkuyu Nükleer davasıdır” ifadeleriyle son buldu.
Açılan davada Dogu Akdeniz Cevre Dernekleri Gönüllü avukatları Semra Kabasakal ve İsmail Hakkı Atal ile Mersin Nükleer Karşıtı Platform davacı olarak yer alıyor.
Neden karşı çıkılıyor?
Açıklamada reaktörlerin oturacağı zemin altının karstik boşluklar barındırdığı ve her biri 14 bin ton olan dört reaktörlük ağırlık konulmadan zemin betonunun Haziran 2018 tarihinde çatladığı hatırlatıldı.
Bir nükleer felaket durumunda radyasyonun 8 saatte Mersin’e 12 saatte Adana’ya 48 saatte tüm Ortadoğu’ya yayılacağını belirten davacılar bu durumun Doğu Akdeniz’in radyoaktif hale gelmesine neden olacağını belirtiyor.
Ayrıca santrale karşı çıkma sebepleri arasında santralin, aktif bir fay hattı olan Kuzey Anadolu Ecemis Fay Hattı üzerine yapılması ve Türkiye’nin TEİAŞ verilerine göre yüzde 35 enerji arz fazlası olmasına rağmen santralden üretilecek elektrik için Rusya’ya piyasanın dört katı ödeme yapılacak olması gösteriliyor.