Şehir Plancıları Odası açıklama yaparak, İskele’de “turizm yatırımı” yapmak amacıyla bir özel şirkete devredilen kamu arazisinin, Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi İmar Planı sınırlarında olduğunu ve “Doğal Hayat Koruma Alanı” içerisinde yer aldığının altını çizdi.
Açıklama şöyle:
Bugün sosyal medyaya ve haberlere konu olan “İskele’de Büyük Sahil Peşkeşi” hakkında yapılan açıklamaları takip etmiş ve kamuoyunu bilgilendirme adına açıklama yapma gereği görülmüştür.
İçişleri Bakanlığının yapmış olduğu açıklamadaki ve Bakanlar Kurulu kararında verilen Pafta/Parsel referanslarına(pafta/parsel eski referans sistemine göre verilmiş) baktığımızda söz konusu parsel numarasını ilgili paftada bulamadık. Yaptığımız incelemeler sonucunda ilgili parselin konumuna ulaştık ve Emirname ile İmar Planı kural koşullarına göre kontrol ettik.
Bakanlar Kurulu kararında parselin otel inşa edilmesi için kiralandığı, İçişleri Bakanlığının yaptığı açıklamada ise bunun Emirname ve hazırlanan İmar Planına aykırı olmadığı belirtilmiş. Ancak ne üzücüdür ki İçişlerine Bakanlığı’na bağlı olan bir kurumun hazırladığı Emirname ve İmar Planından açıklamayı yapanların haberi olmadığı anlaşılmaktadır.
Söz konusu parsel Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi Bölgesi Geçiş Süreci Emirnamesi sınırları dışında olup hazırlanmış olan Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi İmar Planı sınırlarında olup bilimsel çalışmalar sonucu belirlenen “Doğal Hayat Koruma Alanı” içerisinde yer almaktadır. Yani yapılaşmaya açık bir alan değildir. Ayrıca İmar Planında kamu arazileri hakkında, özel bir amaç için devredilemeyeceği, sadece kamu yararına kullanabilineceği ile ilgili bir madde de bulunmaktadır.
Mevcut duruma bakıldığında ise ilgili parsel “Gazimağusa Kıyı Bildirisi” sınırları içerisinde olup yapılmak istenen yatırım bildirinin kurallarına aykırı değildir. Ancak bu durum Sn. Serdar Denktaş’ın daha önce dediği gibi “Etik değil ama yasaldır”.
Bakanlar Kurulu tarafından yapılan işlem ve İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklama; kendine bağlı kurum tarafından işin uzmanları ile yapılan İmar Planı kararlarını tanımamak ve hatta kararların ne olduğunu bilmemek demektir.
Dönemin Başbakan’ı ve şimdiki Cumhurbaşkanı Sn. Ersin Tatar’ın Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği hakkında yaptığı açıklamalar da göz önünde bulundurulduğunda KKTC Devleti’ne hükümet edenlerin bir devlet ciddiyetine sahip olmadığı ve de bilime önem vermediği görülmektedir.
Bilim ışığında, devlet ciddiyeti ile gelişecek yarınları görmek dileği ile tüm kamuoyunu saygılarımız ile bilgilendiririz.
Merter Refikoğlu
Şehir Plancıları Odası
Yönetim Kurulu (a)
Başkan