DAÜ-SEN, son bir yıldır DAÜ’nün mali ve idari açıdan zorluklar yaşadığını gündeme getirerek önlem alınmasını talep etmekte olduklarını, bütçe açığına bir de COVID-19’un yarattığı sorunların eklendiğini, öğrenci sayısındaki radikal düşüşe ek olarak öğrencilerin harçları ödeyebilmelerinin de zor hale geleceğini, DAÜ’nün tarihinin en büyük mali kriziyle karşı karşıya olduğunu kaydederek, DAÜ Vakıf Yöneticiler Kurulu ile hükümete, “neden hala önlem almıyorsunuz” sorusunu yöneltti.
DAÜ-SEN, yaptığı yazılı açıklamada, devamlı önerilerde bulunduğunu belirterek, ancak Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun, durumun ciddiyetini anlamaktan çok uzak bir pozisyonda olduğunu savundu.
Sendika, şunları ifade etti:
“Son 45 günde Vakıf Yöneticiler Kurulu tarafından alınmış hiçbir mali önlem yoktur. Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun, üniversitemizin tüm paydaşlarıyla birlikte önlemleri görüşmesi ve çok acil hayata geçirmesi gerekirken sürece izleyici rolünde yaklaşmaktadır. Bununla birlikte aynı duyarsızlık hükümette de gözlemlenmektedir. Eğitim Bakanı nerededir? Başbakan Ersin Tatar ile yardımcısı Kudret Özersay nerededir?
DAÜ’nün bütünlüklü ve acil çözüme ihtiyacı vardır. Sendikamız, her türlü fedakarlığa hazır taraf olarak Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun gözleri kapalı izleyici konumundan iş yapar konuma geçmesini, yazın veya yeni akademik yılın gelmesini beklemeden önlem almasını beklemektedir. Sendikamız, hükümetin aldığı maaş kesintilerinin DAÜ’nün yarınını kurtarmayacağı gibi bugün de kuruma zarar verdiği görüşündedir.
Önlem alınmadığı bir durumda DAÜ’yü büyük bir kriz beklemektedir. Bunun sorumlusu ise UBP-HP Hükümeti ve atadığı Vakıf Yöneticiler Kurulu olacaktır.
Sendikamız bugünden itibaren Hükümet, VYK ve Rektörlüğün gerekli mali önlemleri alması için her türlü demokratik hakkını kullanacağını kamuoyuna duyurur.”