Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, sağlık olmadan ne geçim, ne de seçim olabileceğine işaret ederek, herkesin önceliğinin halkın sağlığının bir an önce tehlikeden kurtarılması olduğunu belirtti.
Seçimin halkın sağlığı için tehlike içermeyecek en erken zamanda olması gerektiğini kaydeden Akıncı, şimdiki koşullarda sandık kurullarının oluşturulmasının ve seçmenin sandığa giderek oy kullanmasının mümkün olamayacağına dikkat çekti.
Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Diyalog TV’de canlı yayın programına katılan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar’ın sorularını yanıtlarken seçimin zorunluluk nedeniyle ertelenmiş olmasının istismar edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Ertelemeyi öncelikle kendisinin talep etmediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Akıncı bu ortamda seçim yapılamayacağının açık olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Cumhurbaşkanlığı seçiminin hükümetin parti başkanlarıyla yaptığı değerlendirmeni ardından Başsavcılık görüşü ışığında alınan Meclis kararıyla ve zorunluluk nedeniyle ertelendiğini anımsattı.
Seçimin şu anda vatandaşların en son düşündüğü şey olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Akıncı, bu koşullarda seçimi aklının ucundan geçireni toplumun kınadığını belirterek, gündeminin bu olmadığını, başkalarının da bu koşullarda gündeminin seçim olduğuna inanmak da istemediğini ifade etti.
DİN, DİL, MİLLİYET FARKI GÖZETMEKSİZİN ORTAK MÜCADELE GEREKLİ
Korona virüsün dil, din, milliyet farkı gözetmediğini belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, virüsün bulaşırken Müslüman, Hristiyan, Musevi ayırımı yapmadığını belirterek, “İnsanlığın din, dil, ırk, renk, milliyet farkı gözetmeksizin birlikte dayanışma temelinde mücadele etmesi zorunludur” dedi.
Virüs salgını belası geçtikten sonra, insanlığın önünde yeni ufuklara açılıp, yeni bir dünya yaratmak için imkanların değerlendirilebileceği yeni bir dönemin olacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, “Yeni dönemde daha paylaşımcı, dayanışmacı, sosyal adalete önem veren barışçı anlayışlar tüm dünyada ve Kıbrıs’ta da hakim olmalı. Bu felsefi anlayış değişikliği tüm dünyada daha etkili olmalı. İnsanlık ortak tehditlerden rekabet ederek değil, ancak dayanışarak kurtulabilir. Tüm insanlığın artık bireycilik ve bencillikten uzaklaşması gerekir” dedi.
SADECE BORDROLULAR DEĞİL, TÜM KESİMLER ELİNİ TAŞIN ALTINA BİRLİKTE KOYMALI
Cumhurbaşkanı Akıncı, kamu çalışanları ve emeklilerinden yapılan maaş kesintileri ile ilgili bir soruya verdiği yanıtta, bu kesintilerle ilgili olarak topluma adalet duygusunu yaşatmak gerektiğini ifade ederek, “Bordrolular söz konusu olduğunda et de elinizde, bıçak da. Ancak normal zamanda bordrolulardan çok daha fazla kazanan insan ve kurumlar nerede? Onlar da kamu çalışanı ve emeklileri gibi ellerini taşın altına koymalı. Hükümet bu konuda ricacı olmanın ötesine geçmedi” dedi.
Cumhurbaşkanı Akıncı şöyle devam etti:
“Bordro mahkûmu denilen kişilerden kesinti yapılıyor ama ‘daha büyük gelir sahipleri yok mu diye’ sorar insanlar. O taşın altına onlar ellerini niye koymazlar sorusuna hükümetin doyurucu şekilde cevap vermesi lazım. ‘Maaşı olana kestim diğerlerine de ricacı oldum’ olmaz. Ekonomiyle ilgili adımlar da doğru düzgün atılmadı diye düşünüyorum. Adımlar atılırken ortak akılla, muhalefeti de yanınıza alarak, sivil toplum, meslek örgütleri, sendikalar, meclis, bir noktada buluşup adil ölçüler içerisinde davranılması sağlanması gerekir.”
Dış kaynak arayışlarını sürdürülürken aynı zamanda iç kaynaklardan da faydalanılması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Akıncı, “Biz zaten bu konuda Ekonomi Danışma Kurulumuz aracılığıyla hükümete görüşlerimizi sunduk” dedi. Cumhurbaşkanı Akıncı, ekonomi konusuna yönelik ileriye yönelik planlar yapılması gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Akıncı “Durumumuz kontrol dışı değil şu an itibarıyla, test sayıları daha da artarsa ve pozitif sayılarda bir artış görmezsek o zaman daha iyimser senaryolar çizmek mümkün olacak ama test sayısı yeterli olmadığı için ekonominin açılımı konusunda konuşmak zor. Kafa kafaya verip A-B-C diye planlar yapmamız lazım” dedi.
HER MERCİYE BAŞVURDUK
Soru üzerine, BM Genel Sekreteri, AB Komisyon Başkanlığı, İslam İşbirliği Teşkilatı Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, Dünya Bankası, Dünya Sağlık Örgütü ve Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yazdığı mektuplarla sadece sağlık değil, ekonomik anlamda da Kıbrıs Türk halkının içinde bulunduğu zor durumu anlattığını ve yardıma ihtiyaç olduğunu belirttiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, yazılarında Kıbrıs Türk toplumunun uluslararası finans kaynaklarına erişiminin bilinen nedenle çok sınırlı olduğunu hatırattı.
Cumhurbaşkanı Akıncı şöyle devam etti:
“AB ile sınırlı kalmadık, her merciye başvurduk. Yazmak her zaman iyidir, söz uçar yazı kalır. Cevap verilir verilmez, o muhatapların takdiridir. Ama bu dönemde Kıbrıs Türk halkının seçilmiş lideri olarak omuzumdaki sorumluluğun gereğini yerine getirdim. Takdir muhataplarındır. Dünya Bankası’ndan her türlü teknik desteğe hazır oldukları yanıtı geldi.”
KURULLAR DANIŞMA KURULU, İCRA KURULU DEĞİL
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Cumhurbaşkanlığında oluşturulan kurulların icracı değil danışma kurulları olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, “Cumhurbaşkanlığında bizim çeşitli alanlarda danıştığımız komitelerimiz var. Ekonomi, çevre, eğitim danışmanlarım var. Bu içinde bulunduğumuz durumda en gerekli alan sağlıktı. Dolayısıyla bu alanda hizmet vermiş, konuya vakıf ve yardımcı olmak isteyen sağlık eski bakanları, Tabipler Birliği Başkanı ve eski başhekimlerden bir danışma kurulu oluşturduk. Benzer bir danışma kurulunu ekonomi alanında da oluşturup bugüne kadar 4 konuda hükümete öneride bulunduk. Kurulun bazı önerilerini kamuoyu ile de paylaştık” dedi.