Bu virüsü alan hastalarla etkileşen insanlarımıza çağrımız, sorumlu ve duyarlı davranmaları ve hemen şimdi “ben de varım” diyerek sağlık otoritelerine başvurmalarıdır.
Evrensel Hasta Hakları Derneği, medya yöneticileri ve sosyal medya kullanıcılarının yasalara aykırı hareket ettiklerini hatırlatarak hasta haklarını ihlal edenleri kınadı.
Evrensel Hasta Hakları Derneği yazılı açıklama yaparak, küresel bir salgın olan ve ülkemizde de yerel bulaş gösteren COVİD 19 virüsüyle mücadelede önemli birkaç hususu kamuoyunun dikkatine getirdi.
Şiddet Vakaları
Evrensel Hasta Hakları Derneği, gerek test sonucu pozitif hastalar ve bulaşma olasılığı olan hasta yakınlarının, gerekse yurt dışından ülkeye dönen potansiyel taşıyıcı durumunda olan yurttaşların bazı sosyal medya kullanıcıları tarafından şuursuzca saldırıya uğradıklarını hatırlatarak, “Bilerek ya da farkında olmayarak, bu virüsü almış bireylere toplumsal linç uygulamasını sürdürürsek, potansiyel taşıyıcı olduğunu düşünen bireylerin kendilerini saklama yoluna gidebileceklerini ve hastaneye başvurmalarını, tedaviye erişim haklarını engellemiş olacağımızı unutmamamız gerekir. Sinirlerimizin çok gerildiği ve birbirimizi incitiyor olduğumuz, aslında dayanışmaya çok ihtiyaç duyduğumuz bu zor dönemde, birbirimize empatiyle yaklaşırsak, bu virüsle mücadelenin sonunda, toplum olarak daha az sosyal erozyona uğrayacağımız inancındayız. Unutmayalım ki, yarın belki de onların durumunda biz ve sevdiklerimiz olabilir!” dedi.
Mahremiyet Hakkı İhlalleri
Diğer önemli bir husus ise hastalıkla ilgili test sonucu pozitif çıkan hastaların mahremiyetine ilişkin ihlaller olduğunu belirten Dernek, hasta mahremiyetinin uluslararası sözleşmeler ve evrensel hukuk normları ile güvence altına alındığını ve başta Anayasamız olmak üzere, hukukumuzda birden fazla yasa ve tüzükte söz konusu mahremiyetin sağlanmasına yönelik düzenlemeler yapılmış olduğunu hatırlattı.
Dernek, mahremiyet ilkesine uyulmayan istisnaları da şöyle sıraladı,
“Öncelikle hastanın rızası durumunda hastanın mahrem bilgileri paylaşılabilir. Mahkemelerin bilgi istemesi, doktorun tanıklık ediyor olması, hasta hakkındaki bilgilerin saklanmasının üçüncü kişiye zarar vermesi ve bulaşıcı hastalık ve salgınlarda bildirim zorunluluğu kapsamında hasta mahremiyeti ilkesine uyulmaz. Bu koşullarda devletin ilgili kurumlarının bilgilendirilmesi gerekir. Böylece kamu yararını ve toplum sağlığını korumak için gerekli tedbirler alınabilir. Ancak topluma bu isimlerin açıklanması mahremiyet hakkının ihlali anlamına gelmektedir”
“Gelinen aşamada, virüsten hastalanmış bireylerin ve bulaşmış olma potansiyeli olan yakınlarının isimlerinin internet sitelerinde ve bireylerin sosyal medya paylaşımlarında şuursuzca açıklanması bir hasta mahremiyeti ihlali olduğunu bir kez daha vurgularız” diyen Dernek, buna özen göstermeyen medya yöneticileri ve sosyal medya kullanıcılarının yasalara aykırı hareket ettiklerini hatırlatarak bu tür ihlalleri yapanları kınadı.
Haklarımız ve Sorumluluklarımız
Dernek açıklamasına şöyle devam etti;
“Sağlık herkes için bir haktır. Sağlıklı kalmayı başarmak ise güzel bir erdemdir. Bizler hasta olmamak için gerekleri yerine getirmek için onca fedakarlığa katlanırken, bu virüsü alan hastalarla etkileşen insanlarımıza çağrımız, sorumlu ve duyarlı davranmaları ve hemen şimdi “ben de varım” diyerek sağlık otoritelerine başvurmalarıdır.
Bu mücadeledeki en önemli bireysel sorumluluğumuz ise önce kendimizi, sonra başkalarını korumak adına Evde Kalmak ve Ellerimizi Sık, Sık Yıkamaktır”