Zamların “gerekliliği” ve “kaçınılmazlığı” sürekli dilindedir gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin; siz de bilirsiniz… Zor zamanlar için oldukça maliyetli çabalarla biriktirdikleri kalemşörleri sahneye çıkartırlar bu gibi durumlarda.
Hep bir ağızdan başlar bu çevreler “elimizi taşın altına sokmalıyız”, “maaşları kesemezsek yol yapamayız”, “memur maaşları çok yüksek ve verimsizler, “meğer kaynaklar şuraya gidiyormuş, meğer buraya gidiyormuş…”, “kaynak olsa yapmaz mıyız?” gibi… Artık yaratıcılıklarına ve zekâlarına göre çeşitlendirip gösteriyorlar hünerlerini.
Buraya kadar her şey bildiğiniz gibi…
Ama ezberleri bozan, “dahi” ve “yaratıcı” bir kişilik çıkıyor karşımıza…
Sanırım buna biz bile toplum olarak hazır değildik!
Bahsettiğim kişi, UBP ve Eroğlu ile yakınlığıyla da bilinen Reşat Akar.
Reşat Akar ne diyor?
“Buyurun komedi tiyatrosuna” başlıklı yazısında şöyle diyor:
“KKTC’de Cumhurbaşkanı’nın senfoni orkestrası vardır… Belediye’nin oda orkestrası, korosu, bandosu vardır… Olmasın mı? Parası bol olduğu zaman varsın olsun… Sinemaları, kafeteryaları, sihirbazlık oyunları da olsun… Ama her ay para topladığı kentin birçok bölgesinde çöp temizliğini dahi yapamıyorsa ‘kültür etkinlikleri’ adı altında büyük paralar harcaması trajikomik bir durumdur…”
Müzik, kültür ve sanat insanlığın ortaya çıktığı zamanlardan beridir varlığı ile insanın yaratıcı potansiyelini artıran, toplumsal ahengi yaratan vazgeçilmez bir şeydir ve en önemlisi insana içkindir. Önce yol yapalım da sonra sanata bakarız anlayışı en hafif tabirle cahilliktir. Tarihte altyapısal ( yol, bina, vb.) olarak gelişmiş bütün medeniyetler aynı anda kültür ve sanatta da gelişim sağlamıştır. Bu tesadüf değildir. Müzik, kültür ve sanat insanın ruhunu besler, dinlendirir, onu geliştirir, üzer, coşkulandırır… Ruhun beslemediği beden kişiliksiz ve duygusuz olur; bu da onu en fazla makine haline getirebilir.
Bu ülkede son zamanlarda yapılan ümit verici pek az şeyden biri olan, müzisyenlere kendi işlerini yaparak yaşama hakkı tanıyan, kurumsal ve de kamunun hizmetinde, tüm üretimleri halk ile ücretsiz olarak paylaşılan orkestraların gereksizliğinden dem vuruyor Reşat Akar. Ta ki kaynak olsun böyle şeylere gerek yok diyor. Kaynak mı istiyorsunuz Sn. Akar? Size kaynak önerilerini aşağıda veriyorum. Bırakın sanatçıları da bunlarla uğraşın; bu halkı gerçekten düşünüyorsanız eğer.
Müzisyenlerden de bahsedeyim size biraz. Kamuda müzik öğretmenliği yapmak dışında bir seçeneği bırakılmayan, hiçbir sosyal hakkı olmayan, gündüzleri çeşitli özel işlerde çalışmak zorunda kalıp gece geç vakitlere kadar iş güvencesi olmadan hatta maaş güvencesi bile olmadan çalışmak zorunda bırakılan veya özel okullarda son notalarına kadar sömürülen, casino ve büyük otellerde ancak Türkiye’den getirilen müzisyenlerin alt grubu olarak çalışma fırsatı bulan, kendi beste ve üretimlerini borç alarak, aile ve arkadaş desteği ile yapan, bu ülkenin hemen hemen her sorununda kendi emeğini acımayan ve meydanlarda olan, potansiyel olarak dünya standartlarına yakın üretimler yapabilen ama kktc’nin keşmekeşliğinin içinde sürünen insanlardır müzisyenler. Bu insanlara daha fazla fırsat yaratılacağına, bir çözüm olmasa bile ufacık bir ümit kaynağı olan kamusal orkestralara saldırmak ancak sizin gibi insanların işidir Sn. Reşat Akar. Sadece bu ülkeye Türkiye’den astronomik rakamlara getirilen sanatçılara ödenen paralara vergi konması bile kamu orkestralarımıza hayda hayda kaynak sağlayacaktır. Siz kaynağı başka yerde arayın!
Biz özgürlük için ölümüne müzik yapan Víctor Jaraların, iki paralık yöneticilerin kuklası olmayı reddeden Mozartların tarafındayız; ruhumuzu da satmayız! Peki ya siz?
Neşet Ertaş’ın bir sözü vardır.
“Nerede bir türkü söyleyen görürsen korkma yanına otur; çünkü kötü insanların türküleri yoktur.”
Tahsin Oygar
Baraka Kültür Merkezi Aktivisti
Reşat Akar’a Kaynak :
1- Geçtiğimiz 3 yıl içinde yıllık ortalama 10 adet ve üzeri ev satışı yapmış inşaat şirketi sahibi kişilerin servetlerinin %5’lik kısmı bir defaya mahsus sosyal konut yapımı için oluşturulacak fona aktarılsın!
2- Toplam 5 milyon TL değerin üzerinde taşınmaz malı olan kişilerin servetlerinin %5’lik kısmı bir defaya mahsus sosyal konut yapımı için oluşturulacak fona aktarılsın!
3- Özel üniversitelerin ve özel eğitim kurumlarının sahibi olan kişilerin servetlerinin %5’lik kısmı bir defaya mahsus devlet okullarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere oluşturulacak fona aktarılsın!
4- Geçtiğimiz 3 yıl içinde yıllık ortalama 30 ve üzeri araba satışı yapmış araba ithalatçısı kişilerin servetlerinin %5’lik kısmı bir defaya mahsus kamusal toplu taşımacılık için oluşturulacak fona aktarılsın!
5- Satış fiyatı 200 bin TL üzerinde olan şahsi araçları alacak olanlara bu satışlar üzerinden %5 ek vergi konularak buradan elde edilecek gelir kamusal toplu taşımacılık için oluşturulacak fona aktarılsın!
6- 1,000 dönümden fazla tarım arazisi sahibi olanların, 250’den fazla büyükbaş ve 1,000’den fazla küçükbaş hayvan sahibi olan kişilerin servetlerinin %5’lik kısmı bir defaya mahsus küçük üreticileri teşvik fonuna aktarılsın!
7- Üç ve üzeri şubesi olan süpermarket zinciri sahibi olan kişilerin ve 50 ve üzeri çalışanı olan işletme sahiplerinin servetlerinin %5’lik kısmı bir defaya mahsus Fiyat İstikrar Fonu’na aktarılsın!
8- Bankalarda 10-25 milyon TL arası mevduatı olanlardan %5’lik, 25-100 milyon TL arası mevduatı olanlardan %10’luk ve 100 milyon TL ve üzeri mevduatı olanlardan %15’lik kısımları bir defaya mahsus olmak üzere işsizlik, sosyal yardım ve kamu altyapı yatırımları için oluşturulacak fonlara aktarılsın!
9- Beş ve daha çok yıldızlı otellerin sahiplerinin servetlerinin %5’lik kısmı bir defaya mahsus olmak üzere yerli üretimi teşvik fonuna aktarılsın!
10- Özel hastane sahiplerinin servetlerinin %5 lik kısmı bir defaya mahsus olmak üzere kamu sağlık harcamalarına ilişkin bütçeye aktarılsın!
11- Beş yıldızlı ve üzeri oteller, üniversiteler ve yurtlara 2011 tarihli Bakanlar Kurulu kararına göre uygulanan ve bedeli devlet tarafından karşılanan kw başına 0,1 kuruşluk indirim ortadan kaldırılsın ve bu işletmelerin elektrik harcamaları, normal tarifeler üzerinden ücretlendirilsin!
47/2000 sayılı Teşvik Yasası adı altında yürütülen aşağıdaki uygulamalar, yukarıda sözü edilen kriterlerin en az birinin kapsamındaki işletmeler için şu şekilde değiştirilsin:
12- %200’lere kadar varan yatırım indirimlerinde yarı yarıya kesintiye gidilsin!
13- Her türlü gümrük vergisi ve fondan muaf olan ithal edilecek yatırıma konu makine ve bunlara ait teçhizatların muafiyetleri kaldırılsın, %20 gümrük vergisi ve fon uygulansın!
14- Mevcut durumda hiç KDV alınmayan ithal makine ve teçhizatlar için %20 KDV alınsın!
15- Devlete ait arsaların, arazilerin ve binaların komik bedeller karşılığında sermayeye peşkeşi durdurulsun ve büyük sermayeye sağlanan arsa, arazi ve binaların kira bedelleri %30 oranında arttırılsın!
16- Vatandaşın faiz borcu batağı altında ezildiği ve krizle birlikte bu sıkıntının daha da katmerlendiği böylesi bir dönemde, büyük sermayeye verilen düşük faizli ve uzun vadeli kredilerin faizleri %10 oranında yükseltilip vadelerin süresi kısaltılsın!
17- Sermayedarların bina inşaat ruhsatı ile ilgili resim, harç ve her türlü katkı payından muafiyetleri kaldırılıp, Teşvik Yasası dışında kalan normal mevzuata göre işlem yapılsın!
18- Sermaye artırımı esnasında pul vergilerinde sağlanan indirimler ortadan kaldırılıp, Teşvik Yasası dışında kalan normal mevzuata göre işlem yapılsın!
19- Yapılan yatırımlara yönelik kullanılan krediler için gerekli ipotek işlemlerinde pul ve kayıt harçlarında uygulanan indirimler ortadan kaldırılıp, Teşvik Yasası dışında kalan normal mevzuata göre işlem yapılsın!
20- %25’lere varan amortisman indirimleri kaldırılıp, Teşvik Yasası dışında kalan normal mevzuata göre işlem yapılsın!”