Bağımsızlık Yolu Omorfo Örgütü, dün Güzelyurt Sağlık Merkezi’nde yaşanan şiddet olaylarına ilişkin basın açıklamasında bulundu.
Açıklamada,” Devlet görevini yerine getirmeyip, kaynakları özel sağlık kuruluşlarına teşvik, hibe ve fon olarak aktarmaya devam ettiği müddetçe; hastalar ile çalışanlar karşı karşıya gelecek.” ifadelerime yer verildi.
Açıklama şöyle:
Bugün, Güzelyurt Sağlık Merkezi’nde meydana gelen, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olayı bir iki kınama mesajı ile geçiştirilemeyecek kadar ciddi bir mevzudur. Bağımsızlık Yolu Omorfo Bölge Örgütü olarak öncelikle halkın sağlık hakkı için çalışırken görevleri başında darp edilen emekçilere geçmiş olsun dileklerimizi iletmek isteriz.
Ne yazık ki, hastahanelerdeki eksikliklerin ve sorumsuzlukların sağlık emekçilerinin hatasıymış gibi lanse edilmesi ülkemizde bir alışkanlık haline getirilmiştir. Fakat, sağlık emekçilerinin çalışma koşullarının ne durumda olduğu ile ve hangi imkansızlılarla boğuştuklarıyla pek azımız ilgleniyor. Bazen 12 saat bazen ise 24 saat çalıştırılan sağlık emekçileri halk sağlığı için her türlü imkansızlıklar içerisinde çabalarken, sebebi ne olursa olsun sağlık emekçisine şiddet kabul edilebilecek bir şey değildir.
Sıkıntıların hastahaneler içerisinde şiddet yolu ile çözülmeye çalışılması, bir yandan sağlık emekçilerinin can güvenliğini tehdit ederken aynı zamanda sağlık hizmeti sunumunu da engeller hale dönüşmektedir. Bu durum, kabul edilebilir, katlanılabilir değildir. Sağlıkta şiddetin toplumsal etkenleri vardır ve bunlar giderilmedikçe sağlık kuruluşlarını tam olarak güvenli ve huzurlu yerler haline getirmek mümkün değildir.
Bilinmelidir ki, sağlık hizmetlerinde yaşanan aksaklıklar hastalar için olduğu kadar görevini yerine getirmeye çalışan sağlık emekçileri için de sorundur. Devlet tarafından yeterli personel sağlanmaması, ekipman alımına kaynak aktarılmaması, çağ dışı koşullardaki binaların yenilenmemesi, aksaklıkların esas sebebidir. Sağlık çalışanlarından kaynaklı olmadığı gibi, sağlık çalışanlarına hakaret edilerek, her türlü imkansızlık içerisinde hizmet vermeye çalışan sağlık çalışanları darp edilerek de giderilemez.
Herkese nitelikli, ücretsiz sağlık hizmeti verilebilecek koşulları sağlamak, gerekli ekipmanı temin etnek ve personel istihdam etmek devletin görevidir. Devlet görevini yerine getirmeyip, kaynakları özel sağlık kuruluşlarına teşvik, hibe ve fon olarak aktarmaya devam ettiği müddetçe; hastalar ile çalışanlar karşı karşıya gelecek ve bunun suçlusu da Sağlık Bakanlığı olacaktır. Bu durumun önü alınmaz ise zaten durumu vahim olan sağlık kuruluşları da nitelikli sağlık hizmetinin sürdürüldüğü yerler olmaktan çıkarılacaktır.
Yaşanan yıpratıcı ve tüketici bu süreçte, devlete halkın nitelikli sağlık hakkı için gereken yatırımları yapmak, personel istihdam etmek ve şiddet yoluna başvuranların mutlaka caydırıcı cezalar almasını sağlayarak sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlamak görevleri düşmektedir. Aksi takdirde zaten çok fazla eksiği bulunan hastahanelerimiz daha da vahim duruma gelecektir.