Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Münür Rahvancıoğlu sosyal medya hesabından savaş-barış tartışmalarına ilişkin açıklama yaptı.
Rahvancıoğlu açıklamasında; birçok insanın, İkinci Dünya Savaşı’nı düşündüğünde, o dönem Hitler’e tapınanları kınayıp ve aşağıladığını, bugünden bakarak, başka halkları ve geçmişi yargılamanın kolay olduğunu, zor olanın ise benzer bir durum sizin kapınıza dayandığında; aklın, mantığın ve barışın izinden gidebilmek olduğunu vurguladı.
Ayrıca Rahvancıoğlu, uçuruma gelmiş iktidarların savaş çıkararak sorunları unutturmaya çalıştığının ancak tarihin, iktidarın savaşına ortak olmayan, barışın dilini konuşan insanların varlığına da şahit olduğunun altını çizdi.
Açıklama şöyle:
Almanlar gibi Avrupa’nın kültür ve felsefede en ileri toplumlarından birisi; nasıl oldu da Nazilerin ardından giderek dünyayı kana buladı? Birçok insan, ikinci dünya savaşını düşündüğünde, o dönem Hitler’e tapınanları kınar ve aşağılar…
Bugünden bakarak, başka halkları ve geçmişi yargılamak kolaydır. Zor olan, benzer bir durum sizin kapınıza dayandığında, aklın, mantığın ve barışın izinden gidebilmektir.
Tarih şahittir ki; kendi iç meselerinde uçurumun kenarına gelmiş iktidarlar, savaş çıkararak bu sorunları kısa vade için unutturmayı başarırlar… Sizin, bizim gibi insanlar da savaşın yarattığı galeyan ile, o iktidarların peşine takılırlar. Savaş, biraz da buna yarar…
Aklın gözü ile bakarsanız; şimdi TC’de de bizde de aynısının olduğunu göreceksiniz. İş cinayetlerinde işçileri öldüren, kendi döneminde iş cinayetlerinde rekor kıran AKP değil mi? Kadın cinayetlerinin, çocuk istismarının şampiyonu AKP değil mi? Gezi Parkı başta olmak üzere, doğa talanının, orman katliamlarının, derelerin katlinin ve betonlaşmanın öncüsü AKP değil mi? Dinsel gericiliğin, eğitimde bilimin terk edilmesinin savunucusu AKP değil mi? Hukukta ve demokraside son 100 yılın bütün kazanımlarına savaş açan, AKP değil mi? Medyada düşünce özgürlüğünü sona erdiren, yandaş olmayan tüm basın mensuplarını ya işsiz bırakan ya da hapse atan AKP değil mi? Yolsuzlukların, ayakkabı kutularının hükümeti AKP değil mi?
Bu listeyi uzatmak mümkün… Peki sayılabilecek her başlıkta Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Türkiye halklarının alehine icraat yapan AKP’nin, bu savaşı kendi dar ve kısa vadeli siyasi çıkarları için değil; Türkiye toplumunun uzun vadeli çıkarları için yürüttüğünü neden, nasıl, neye dayanarak düşünebiliriz? İşte, evde, medyada, okulda, doğada halkın alehine olan, şimdi neden halk için bir şey yapıyor olsun?
Bakın bizim ülkemizde; işsizlikle, yoksullukla boğuşanlar, savaş savunuculuğu yapıyor. Bakın iki yakasını bir araya getiremeyenler, borcunu nasıl ödeyeceğini bilemeyenler, kendisini horlayan işverene iki laf edemeyenler; tüm bu olumsuzlukların müsebbipleri ile yan yana duruyor. Devlet okulunda çocuğumuzu okutmak için bizden bağış adı altında para talep edenlerin, çocuğumuzun tuvalet kağıdını bile bizden isteyenlerin peşine takılıp, bu ülkenin halkının iradesini hiçe sayanlara alkış mı tutmalıyız yani? Okul çocuklarına tuvalet kağıdı sağlayamayanların, Ortadoğu’ya barış getireceğine mi inanmalıyız yani?
Tarih şahittir ki; kendi iç meselerinde uçurumun kenarına gelmiş iktidarlar, savaş çıkararak bu sorunları kısa vade için unutturmayı başarırlar… Ama tarih, iktidarın savaşına ortak olmayan, barışın dilini konuşan insanların varlığına da şahittir. Zor zamanlarda, insan olmak, insan kalmak da zordur. Zordur ama, iktidarların kısa vadeli hipnozu geçtiğinde, haklı ve adaletli olan gün gibi apaçık ortaya çıktığında; o halkın yüz akı da zor zamanlarda gerçeğin, barışın tarafında durmayı başaranlar olur. Almanya’nın onuru; Nazilerin saflarında uygun adım yürüyenler değildir bugün, Fransa’nın onuru wichi hükümetine destek verenler değildir, ABD’nin onuru Vietnam savaşına destek çıkanlar değildir! “Hayır” diyenler, kendi beyni ile düşünebilenler, gerçeğin ve adaletin yanında saf tutabilmiş olanlardır..
Bugün bu zor sınav, bizim kapımıza gelmişse, hoş geldi, sefa geldi! Tarih bize onurumuzla sınıyorsa, o halde bize düşen, onurumuzla haksızın karşısında durmak, gerçeği yalansız haykırmaktır.
Savaş çözüm değildir, aklın silahı barıştır… Bu günler geçecek. Bugünlerden geriye, kimimiz için utanç kimimiz için onur kalacak…
#AklınSilahıBarıştır