Sendikal Platform, Bakanlar Kurulu’nun hayat pahalılığı ödeneğinden yüzde 2 kesinti yapmasını protesto etmek amacıyla bugün Başbakanlık önünde eylem ve basın açıklaması yaparak, Başbakanlık kapısına siyah çelenk bıraktı.
“Müdür, Müsteşar Atarken Tasarrufu Düşünmeyenlere %2’yi Gasp Ettirmeyeceğiz” pankartı açılan eylemde, Sendikal Platform adına Türk-Sen Başkanı Arslan Bıçaklı konuşma yaptı ve ardından, KTAMS Başkanı Güven Bengihan ortak basın açıklamasını okudu.
Bıçaklı
Türk-Sen Başkanı Arslan Bıçaklı, ülkenin sorunlarını çözme iddiasıyla oluşturulan yeni hükümetin ilk icraatının Bakanlar Kurulu’nda çıkardığı yasa gücünde kararnameyle emek düşmanlığı yaparak, yasa gereği ödenmesi gereken hayat pahalılığını kırpmak olduğunu savundu.
Ödenmesi gereken hayat pahalılığından kesinti yapılmasına gerekçe olarak ise eski hükümetin bir önceki hayat pahalılığı ödeneğinde hatayla fazla ödeme yaptığının ve onun düzeltileceğinin söylendiğine dikkat çeken Bıçaklı, geçmiş hükümetin Ekim, Kasım, Aralık ayında yasa gücünde kararname ile hayat pahalılığını dondurulduğunu anımsattı.
“Yani artı çıkarsa da son üç aylığı vermeyecek, eksi çıkarsa da son üç aylıkla işlem yapmayacak. Geçmiş hükümet döneminde bu uygulama yapıldı. Bu kesinti yasaya aykırı yapıldı, biz bunu düzelteceğiz diyorlar” şeklinde konuşan Bıçaklı, yeni hükümetin aldığı Bakanlar Kurulu kararını da okudu.
Kararda “Hayat pahalılığından 2 puan eksilterek tasarruf sağlanması gerçekleştirilecek” ifadelerine yer verildiğine dikkat çeken Bıçaklı, yani hükümetin bir taraftan yanlış yapıldı dediğini, diğer taraftan da tasarruf yapmak için böyle bir karar aldığını kaydetti.
Bıçaklı, kararda Anayasa’nın 66. maddesine atıfta bulunulduğunu, ancak 112. maddeye göre böyle bir işlem yapmanın Anayasa’ya aykırı olduğunu vurguladı.
Tasarruf yapılmak isteniyorsa, neden müdür müsteşar atamaları yapıldığını soran Bıçaklı, tasarruf yapılmak isteniyorsa Meclis’te temsil edilen partilere devletin kasasından yapılan 13 trilyonluk yardımdan ve milletvekillerinin 17 bin TL’lik maaşlarından neden yapılmadığını da sordu. Bıçaklı şöyle devam etti:
“İşçi, emekçi, emeklinin, dar gelirli, özel sektörde emeği sömürülen asgari ücretliden kesinti yapacaksınız, temsil ettiğiniz sermaye sınıfına teşvik vereceksiniz. Biz de buna sessiz kalacağız. Böyle yağma yok! Anayasa Mahkemesi’ne de gideceksiniz. Bugün yapılan uyarı eylemidir. Bizi buraya binlerle gelmeye mecbur etmeyin.”
Bıçaklı, Bakanlar Kurulu kararının bugünden itibaren geri çekilmesi gerektiğini söyleyerek, hafta sonu imzalanacağı söylenen yeni protokole değindi. Bıçaklı, TC’den para alabilmek için devletin kurumlarını sattırmayacaklarını vurguladı.
Hükümet edenlerin geçici olarak o koltuklarda oturduğunu belirten Arslan Bıçaklı, “Kimden yetki aldınız da ülkenin, halkın, toplumun malı olan o kurumları satacaksınız? Hadi satın da görelim, hodri meydan” ifadelerini kullandı.
Ara Emri ve İptal İstenecek
Bakanlar Kurulu kararının geri alınmaması halinde, Sendikal Platform’un Çarşamba günü yeniden bir araya gelerek, Anayasa Mahkemesi’nden ara emri ve iptali için karar alacağını sözlerine ekledi.
Bıçaklı’nın konuşması ardından KTAMS Başkanı Güven Bengihan ortak basın açıklamasını okudu.
Ortak açıklamada, UBP-HP Hükümeti’nin ilk icraat olarak yasa gücünde kararname ile ve hiçbir sendika ile istişare yapmadan, “tasarruf” gerekçesiyle çalışanların, emeklilerin ve Sosyal Sigortalıların yasal olarak alması gereken hayat pahalılığı ödeneğinden yüzde 2 kesinti yapmaya karar verdiğine dikkat çekilerek, bunun kabul edilemez olduğu vurgulandı.
UBP’nin geçmişte de buna benzer uygulamaları olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “UBP, yanına dürüst temiz siyaset diyerek topluma yalan söyleyen HP’yi de alarak çalışanların ve emeklilerin haklarını çalmaya kararlı görünmektedirler” ifadelerine yer verildi.
Sendikal Platform’un öncelikli olarak “Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun acilen toplanıp açlık sınırında yaşayan emekçilerin aldığı asgari ücretin yeniden belirlenmesini ısrarla talep ettiğine” vurgu yapılan açıklamada, “UBP-HP hükümeti çalışanları, emeklileri ve Sosyal Sigortalıları soymaya yönelmiştir” iddiasında bulunuldu.
UBP’nin geçmişte yaptığı uygulamalar da anımsatılan açıklamada, “Denk bütçe ve tasarruf söylemleri ile yapılmak istenenin çalışanlar ve emeklilerden kesinti yapıp, rant ve teşviklerden beslenen ganimetçi sermayeyi beslemek” olduğu ileri sürüldü.
UBP-HP Hükümetinin savunma bütçesi dışında olan ve 17 aydır TC tarafından ödenmeyen 400 milyar TL’yi aşkın harcamalarından doğan alacaklarından bahsedilmediğine dikkat çekilen açıklamada, UBP-HP Hükümeti yetkililerinin hak edilen bu ödemeleri bile almaktan aciz oldukları ileri sürüldü.
Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:
“Bilinmelidir ki, çalışanların ve emeklilerin haklarına göz dikenlerin karşısına çıkmaya devam edeceğiz.
Bir kez daha vurgulamak isteriz ki, para uğruna, asimilasyon, entegrasyon politikalarının Kıbrıs Türk toplumuna uygulanmasına uğraş veren UBP-HP Hükümeti ile ranttan, teşviklerden ve ucuz emek sömürüsünden beslenen ganimetçi sermaye bizi karşısında bulacaktır.”