Geçtiğimiz Pazar Mitsero köyündeki eski taş ocağı madeninde Alman turistler tarafından bulunan kadın cesedinin Mayıs 2018’den beri kayıp olan Filipinli göçmen işçiye ait olduğu belirlendi. 38 yaşındaki göçmen kadının 6 yaşındaki kızının da annesiyle birlikte kayıp olduğu polise bildirilmişti. Madende fotoğraf çeken turistler tarafından ayakları bağlı şekilde bulunan cesedin kimliğinin kayıp şahısla eşleştirilmesi üzerine kadının birlikte yaşadığı ve kızın babası olduğu bilinen bir kişi polis tarafından tutuklandı.
Kıbrıs’ın güneyinde şu anda kayıp ihbarı verilen 32 kadın var. Bunlardan 3’ü Kıbrıslı, 29’u ise göçmen kadınlar.
Kıbrıstaki Filipinli Örgütlenmeleri Federasyonu (FFOC) ise yaptığı çağrıda öldürülen Mary Rose Tiburcio’yu anmak ve dayanışmak isteyen herkesi siyah tshirtlerini giyerek 21 Nisan Pazar günü saat 4’te Lefkoşa’daki Nikolaou Parkı’nda toplanmaya davet etti. Federasyon açıklamasında, “Kadına yönelik şiddete hiçbir koşulda ve hiçbir kadına karşı tolere edilmeyecektir. Özellikle ev işlerinde çalışan emekçiler cinsel taciz, baskı, sömürü ve şiddete karşı daha fazla risk altındadır. Çoğu zaman polis onlara ya inanmıyor ya da göçmen emekçi kadınların vakalarını yeterince ciddiye almıyor.” dedi.
Kıbrısın kuzeyinde ise durum farklı değil. Vietnam uyruklu 40 yaşındaki Dam Thı Hop’un hikayesi ülkede göçmen kadınların karşı karşıya kaldığı durumu anlatan en ciddi örneklerden biri. Ekim 2017‘de kaybolmasından 15 ay sonra, Ercan-Gaziköy anayolunda bir kadın cesedi bulunup, ona ait olmasından şüphelenmesiyle kayıp olduğu duyuldu. Ancak hala o cesedin kime ait olduğu ve Dam Thı Hop’a da ne olduğu kesin olarak bilinmiyor.
Çeviren: Dış İlişkiler Komitesi – Cemre İpçiler
Kaynaklar: