Bugün, 2. Toplumsal Varoluş Mitingi’nin 8. yıldönümü.
Yeni dayatma yasaların tartışıldığı bugünlerde, Ankara hükümetlerince dayatılan ekonomik paketlere karşı mücadele açısından unutulmaması gereken bir tarih 2 Mart 2011.
Sendikal Platformun çağrısıyla 28 Ocak 2011 tarihinde gerçekleşen “Toplumsal Varoluş Mitingi”nde binlerce kişi İnönü Meydanı’nda toplanmış ve işbirlikçi UBP hükümetinin yanında AKP’ye yönelik tepkileri gösteren pankartlar da açılmıştı.
28 Ocak mitingi, Ankara’nın Kıbrıslı Türklere yönelik yıllardır sürdürdüğü dayatma politikasının halkta yarattığı tepkinin açığa çıkmasını da sağladı. Mitingin kalabalığına ve açılan pankartlara öfkelenen dönemin TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Kıbrıslı Türklere “besleme” diyerek hakaret etmişti.
Bu hakaretin yanında, “benim orda stratejik çıkarlarım var” Ankara’nın geleneksel Kıbrıs politikasını da itiraf etmiş oldu. Bu açıklamalar sonrası AKP yönelik tepki daha da arttı. Erdoğan’ın Kıbrıslı Türklere yönelik kullandığı ifadeler 2 Mart’ta gerçekleşen ikinci mitingin daha da kalabalık olmasına neden olmuştu.
Polisin çok sıkı güvenlik önlemi aldığı 2. Toplumsal varoluş mitingi, özellikle gençlerin daha yoğun katıldığı bir kitlesellikle gerçekleşmişti. Toplumsal varoluş mitingleriyle birlikte Kıbrıslı Türkler halkı ile AKP arasındaki mücadele açısında bir kırılma noktası olmuş, gerek Erdoğan’ın Kıbrıs’a gelişlerinde yaşanan eylemler, gerekse de kültürümüz ve politik yaşamımız üzerindeki AKP baskısı toplumsal varoluş mitinglerinden sonra artmıştır.
