Başbakan Özgürgün bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısında, kktc ile TC Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında yapılan Yurt Dışı Koordinasyon Ofisi kurulmasına dair anlaşmanın, Meclis’e gönderilmesi yönünde karar alındığını açıkladı.
Hatırlanacağı üzere 2015 yılının başlarında ülkenin gündemine oturan Yurt Dışı Koordinasyon Ofisi kurulmasına dair anlaşmaya karşı oluşan güçlü bir toplumsal muhalefet, Kıbrıslı Türkler’in iradesini altın tepside sunmak isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakmıştı.
Tam bir teslimiyetçilik örneği
kktc ile TC Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında yapılan Yurt Dışı Koordinasyon Ofisi kurulmasına dair anlaşmayı 66 örgüt reddetmiş ve basın bildirisine imza koymuşlardı. Basın bildirisinin son bölümündeki talepler ise şöyleydi:
“CTP-BG ve DP-UG hükümetini, bu ülkede “paralel yapılar” oluşmasına ve Türkiye’nin irademizi parça parça ele geçirmesine yol açacak, tam bir teslimiyetçilik örneği olan bu protokolü tekrardan gözden geçirmeye ve bu alanda yıllardan beridir büyük özverilerle çalışan örgütlerin uyarılarını dikkate almaya davet ediyoruz.
Toplumsal varlığımızı ve irademizi tehdit eden bu ve benzeri uygulamaları şiddetle kınadığımızı, bu konuda gerekirse bir platform oluşturarak uzun erimli mücadele vermeye hazır olduğumuzu da yetkililere ve kamuoyuna duyurur, saygılarımızı sunarız”
Toplumsal muhalefet yine yükselecek
Görünen o ki; hükümette kimin olduğu fark etmeksizin Kıbrıslı Türkler’in iradesi her defasında yabancı bürokratların ellerine bırakılmak isteniyor. Bu teslimiyet belgesi ile Kıbrıslı Türkler’in kimliklerini, kültürlerini ve varlıklarını yitirmesi hedefleniyor. TC hükümetlerinin yerel işbirlikçileriyle uyguladığı bu ve benzeri asimilasyon politikalarına karşı toplumsal muhalefeti yükseltip, mücadeleyi sokağa taşımak zorunlu bir hal alacağa benziyor. Kıbrıs’ın, yurtdışı ofisleri ile Ankara’dan ya da başka merkezlerden değil, başkenti Lefkoşa’dan yönetilmesi gerekiyor.