Bir çakıl taşının dahi verilmeyeceği milliyetçiler tarafından söylenen Omorfo’nun altyapı ve hizmetler açısından içler acısı halini düşününce insan, bir tuhaf oluyor…
Ne de olsa 1998’den beri, Omorfo’da belediye yönetimi, UBP’li Mahmut Özçınar ve yönetiminin elinde…
Dile kolay, 17 yıl; o yıl doğan çocuklar seneye liseden mezun olacaklar…
İnsan bir durup düşünüyor; “bir çakıl taşını dahi vermeyiz” dedikleri bir yere karşı bu kadar ilgisizler madem, acaba bir de burayı ‘sahiplenmeseydiler’, nasıl davranacakladı buraya diye…
Belediye’nin yetki alanı elbette sadece Omorfo değil, 12 köy daha Belediye’nin yönetiminde; ancak bu yazının konusu sadece Omorfo olacak…
Omorfo küçücük bir şehir…
“Bir yürüyüşe çıkayım hade” diyen biri, aslında bütün şehri dolaşmış oluyor, her yer yürüme mesafesinde…
Ancak bu küçücük şehrin yolları bozuk; Omorfo’yu hiç bilmeyen biri, şehre girdiğini, kendini arabanın içinde sekip yalpalarken bulursa rahatça anlayabilir…
Bu küçücük şehir, sanki bir metropolmüş gibi trafik ve park sorunları yaşıyor…
Bu küçücük şehrin tarihi sinemaları vardı, artık yok…
Sonra bir alışveriş merkezinin içinde bir sinema açılmıştı, artık o da kapalı…
Bu şehirde bir sinema yok !
Bu şehirde doğru düzgün tiyatro da yok !
Sanmayın ki Omorfolular arasında, tiyatro oynamayı, tiyatro sanatıyla ilgilenmeyi isteyen biri yok diye…
Aksine, kültür-sanat derneklerinin tarihsel anlamda önemi olan bir şehir burası, bilenler bilir…
Ancak Belediye yönetiminin elinde olan AKM, Amfi Tiyatro ve tiyatro oynamaya diğer müsait yerlerden izin koparmanız ya çok zor, ya da Belediye yönetiminin nazını ve alaycı tavırlarını çekmek zorundasınız izin alana kadar…
Hele muhalif iseniz, tiyatro bile oynamanıza izin vermiyorlar neredeyse…
Çünkü Omorfo Belediyesi’nin sanat açısından anladığı tek şey, dev bütçelerle Türkiye’den şarkıcı getirip, tek gecelik panayır eğlenceleri düzenlemek…
Evet seviliyor bu konserler pek çok zaman, çünkü şehirde yıl boyunca nerdeyse başka hiçbir etkinlik olmuyor…
“Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek” dedikleri bu işte; hem de çok pahalıya !
***
Bu Belediye’nin, en temel altyapı hizmetlerini ve diğer temel hizmetleri (kültür-sanat, parklar, yol onarımı, park sorunu, trafik sorunu) bile yerine getiremiyorken, elbette hayvan barınağı konusunda da sorumluluk duygusu hissedip harekete geçmesini beklemek hayalperestlik olurdu…
2 yıldır devam eden bir sorun bu, geçtiğimiz günlerde de basında ve sosyal medyada bol bol yer aldı…
Belediye köpekleri barınağa almak adı altında katlediyor ya da aç susuz bir şekilde ölüme terk ediyor…
2 yıl önce de köpekler zehirlenmişti üstelik, iki tanesi de yavru…
Zehirlemede kullanılan iğneli ilaç bir tek Belediye’de olmasına rağmen, pişkinlikte sınır tanımayan Belediye yönetimi, elbette harekete geçme ihtiyacı hissetmemişti…
Zaten bu Belediye’nin Başkan’ı Özçınar değil miydi “madem köpekleri çok seversiniz, alın gendiniz bakın” diye dalga geçen ?
Zaten bu Belediye’nin müdürü değil mi, herkesle dalga geçercesine davranan, hiç hesap vermek zorunda kalmayacağını zannederek…
Bu Belediye ne işe yarıyor ?
Koskoca 17 yıl…
Yollar bozuk, küçücük şehirde kocaman bir park sorunu, müthiş bir potansiyele rağmen Belediye yönetiminin keyfiliğine kurban giden kültür-sanat atmosferi…
Bu Belediye ne işe yarıyor ?
Celal Özkızan