Anayasa Mahkemesi’nin AKP tarafından dayatılan koordinasyon ofisiyle ilgili karar günü olarak duyurduğu 5 Ağustos yaklaşıyor.
Karar günü yaklaştıkça Reddediyoruz Platformu da sokağa yönelik hareketliliği artırmaya başladı.
Platform 1 aylık bir aradan sonra yeniden sokağa çıkıyor ve tüm halkı 3 Ağustos günü gerçekleşecek mitinge çağırıyor.
Türkiye’deki darbe girişimi ve sonrası yaşananlar, reddediyoruz mücadelesini daha da önemli hale getirdi.
Kıbrıslı Türklerin iradesine ve kültürüne sahip çıkma anlamında çok önemli bir mücadele olarak süren süreç, AKP’nin darbe girişimi sonrası yarattığı korku ortamı ile ayrı bir anlam kazanmış durumda.
Türkiye’de Fetullahçılar üzerinden gerçekleşen cadı avı ile tam bir korku ortamı yaratılmaya çalışılıyor.
Üstelik yaratılmaya çalışılan bu korku ortamı sadece Fetullahçılara yönelik değil.
Sol ve demokrat çevreler AKP’ye muhalefet etme “hatasını düştükleri” için oluşturulmak istenen korku ortamından nasiplerini alıyorlar.
Bu ortam farklı bir biçimde de olsa Kıbrıs’ın kuzeyinde de kısmen bir etki yarattı.
Toplumsal muhalefetin bileşenlerinde çok da açıkça tartışılmayan bir tedirginlik havası var.
Bu hava kendini özellikle sokağa yönelik eylem boyutunda gösteriyor.
Kendini sosyal medyaya sıkıştıran ve ne yazıp çizdiğine dair büyük bir paniğe kapılan bir çevre oluştu.
Açıkçası ve maalesef bu durumun Reddediyoruz Platformu’na dahi yansıdığını görebilmek mümkün.
Platformun uzunca bir süredir sokağa yönelik faaliyetlerinin enderleşip yavaşlaması bu korku ortamından bağımsız değil.
Kıbrıs ayrı bir ülke olmasına rağmen oluşan bu korkunun sebebi AKP’nin adanın kuzeyindeki fiili varlığı.
Ancak bu fiili duruma rağmen toplumsal muhalefete düşen görev; Ankara’nın Kıbrıs’ın kuzeyine bir ilmiş gibi yaklaşmasını ve yaratmaya çalıştığı gerici karanlığı doğalmış gibi kabul etmek değil aksine buna karşı direnmektir.
Dolayısıyla AKP’nin Kıbrıs’ın kuzeyine kadar genişletip yaymak istediği korku ortamı ancak ve ancak meşruluğunu sokaktan alan Kıbrıslı Türklerin sokakları doldurmasıyla püskürtülebilir.
Reddediyoruz mücadelesine ayrı bir anlam katan işte budur.
Çünkü Reddediyoruz süreci, sön dönemlerde Kıbrıslı Türk halkı içinde en çok destek bulan ve bulduğu desteği sokakta, evde, işyerinde, sosyal medyada kısacası yaşamın birçok alanında gösterebilen mücadele süreçlerinden biridir.
Özellikle bu dönemde sol yapılara düşen meşru oldukları hiçbir fırsatı kaçırmadan sokaktaki yerlerini almaktır.
Çünkü faşizmin ve gericiliğin karşısındaki yegane gücümüz sokaktır.
Bu yüzden 3 Ağustos Çarşamba günü sokakta buluşalım.
Ali Şahin
Bağımsızlık Yolu
