İşçi düşmanı, para ve güç aşığı firmaların emek karşıtı eylemleri dur durak bilmiyor.
Tarih, işçi sınıfının karşı karşıya kaldığı birçok baskı ve zulüm örnekleriyle dolu. Örneklere Flormar da dahil oluyor ve tarihin “işçi karşıtı” sayfasına adını kocaman yazdırmayı başarıyor.
Raflardan tanıdık, Flormar iş başında
Türkiye’nin en köklü kozmetik firmalarından Flormar, çoğunluğunu kadın işçilerin oluşturduğu 115 işçiyi bir sendikaya üye oldukları için işten çıkardı. Kocaeli-Gebze fabrikasında direnişe geçen işçiler 11 gündür direniyor. Patronlar direnişteki işçiler ile fabrikada çalışan işçilerin temasını kesmek için araya dikenli teller örmüş durumda ve bu da yetmezmiş gibi işten çıkardıkları işçiler yerine taşeron firmalar aracılığıyla işçi alımı yapmaya başladılar. Tazminatsız işten çıkarılan 115 işçi ortak düşmana karşı birleşme istemiyle, iş görüşmesine gelen işçilere “hepimiz işçiyiz, gelin emek düşmanı sermayenin sömürüsüne karşı birleşelim” çağrısı yapıyor.
Ülkemizde de birçok market ve işyerinde standı bulunan Flormar, uygun fiyatları nedeniyle çok kullanılmakta.
Kadınlar ikiye ayrılır; işçiler ve işçi olmayanlar
7 kıtada, 100’den fazla ülkede, 2000’den fazla ürün seçeneği ile hedef kitlesinin çoğunluğunu kadınların oluşturduğu Flormar, çoğunluğu kadın olan birçok işçiyi işten attı. Haklarını savunabilmek ve emek sömürüsüne karşı durabilmek için sendikaya üye olan işçilere kıyan bu firma ikiyüzlülüğünü böylece göstermiş oldu.
Hayvanlar üzerinde deney yapıyor mu?
İşçi kıyımlarıyla son günlerin odak noktası haline gelmiş bu markanın hayvanlar üzerinde deney yapmayan Türk kozmetik firmaları listesinde ya adı yok ya adı var ya da bu konuda bir bilginin olmadığı notuyla listelere giriyor. Bu konu ile ilgili muallak bir durum söz konusu. Flormar’ın resmi sitesinde ise bu konu ile ilgili bir bilgi bulunmuyor. Bilgi kirliliğinin mevcut olduğu bu konuyla alakalı kesin bir şey söylemek söz konusu değil.
Dolayısıyla buradan da anlaşılacağı gibi tek önem verdiği konu para olan Flormar hayvanlardan insanlara birçok canlıya zarar vererek varlığını koruyor. Dünyanın birçok yerinde hayvanlar üzerinde deney yapılmasına karşı verilen ciddi direnişler sonucu birçok kozmetik devi deneylere son vererek alternatif yollar ile ürünlerini test etmeye başladı.
Flormar ise bu konuda listelerde belirsizlikle var olmayı sürdürüyor.
Emek düşmanı olduğunu apaçık kamuoyuna gösteren bu firma hayvan deneyi yapıyor mu yapmıyor mu?
Ortak düşmanı biliyorlar, biliyoruz
Açılan pozisyonları için görüşmeye gelen adaylara birleşme çağrısı yapan işçiler, körü körüne bir direniş değil, ortak düşmanı bilen ve ona karşı mücadele etmek isteyen birleştirici ve emek eksenli bir direniş verdiklerini gösterdiler. Sendikaların varlığının işçileri birleştirici bir rolü olduğunu bilen patronlar bunu kesinlikle istemiyorlar.
Birleşmiş işçiler, emek ve hak mücadelesi yolunda önemli mücadeleler vermiş ve tarih bunların örnekleriyle dolmuştur. Patronlar bunlardan ders almış ve her fırsatta işçileri parçalamış, bölmüş ve gerektiğinde baskı ve zulme başvurmuştur. Flormar da bu örneklerden bir tanesidir. Ortak düşmanı bilen ve ona karşı direnen işçilerin mücadelesini selamlıyoruz.
Bir kez daha; Sendikasız Çalıştırılmak Yasaklansın
Bu örnekten de görebileceğimiz üzere dünyanın her yerinde patronlar işçi haklarını hiçe sayan politikaları ardı arkası kesilmeden uyguluyor. Sendikal mücadelenin işçiler için ne kadar hayati olduğu ve patronların emek sömürüsünün önünde önemli bir kale olduğunu patronlar biliyor. Sendikalaşmak ve birlikte emek mücadelesi vermek işte bu yüzden önemli ve hayati bir zorunluluk olmak zorundadır. Sendikasız çalıştırılmanın yasaklanması bazı kesimlerin söylediğinin aksine yasakçı bir tutum değil, tam aksine özgürleştirici bir tutumdur. İşçilerin sömürüsünü yasaklamak işçilerin özgürleşmesi yolunda önemli bir adım, yasak kelimesine negatif bir anlam yükleyerek bunun üzerinden Sendikasız Çalıştırılmak Yasaklansın kampanyası aleyhine politika yapan kesimlerin patronların tarafında olduğunun bir kanıtıdır. İş cinayetlerinde hayatını kaybetmiş veya sakat kalmış, hayat pahalılığının hat safhada olduğu ülkemizde geçinmeye ve ailesini geçindirmeye çalışan birçok işçinin patronun iki dudağının arasında sömürülerek çalışmak zorunda kaldığı ülkemizde bu yasak gerekli ve hayati bir yasaktır.Bu şartlarda sendikalaşmanın önünün açılması gibi tartışmalar sadece kimin hangi tarafta durduğunu açığa çıkaran lafı güzaf konuşmalardır.
#SendikasızÇalıştırılmakYasaklansın #FlormarDeğilDirenişGüzelleştirir
Emel Karagözlü Cicibaba
Baraka Kültür Merkezi Aktivisti