Bugün 1 Mayıs İşçi Bayramı…
Elbette mangallar yanacak ama günün anlam ve önemi mangalla pek alakalı değil aslında…
Biz hem mangalımızı yakalım, hem de işçi örgütlerinin Kıbrıs’ta barışı haykıracağı etkinlikte de yerlerimizi alalım…
Ve günü gelmişken çalışma yaşamını ve hükümet politikalarını da konuşalım…
Kuzey Kıbrıs’ta örgütlü iş yaşamı sadece kamuda var… 15 bin memur, 3 bin işçi… Toplam 18 bin civarı örgütlü çalışanımız mevcut …
Peki ya özel sektör?
Yuvarlar olarak 80 bin diyelim – ki daha fazladır –
Rakamlar ışığında özel ile kamu arasında 5 katından fazla bir miktar farkı olduğu görünüyor…
Yani hükümetler politika üretirken, özel sektörü görmezlikten gelemez, gelmemeli…
Hele de işçi emekçi partisi (CTP) iktidardaysa…
Peki öyle mi yapılıyor?..
Yanıtınızı duyar gibiyim, elbette ki HAYIR!
Gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin ortak sıkıntısı, tabanlarından gördükleri istihdam baskısıdır…
Ve bu baskı çoklarını koltuktan etti…
Etti etmesine ama bir türlü ders alınamadı…
Bugün de hala ayni sıkıntı yaşanıyor…
Nedeni çok basit…
Çünkü yasalar özel sektörde çalışanları ikinci sınıf görüyor, onları korumuyor, örgütlülüğü emretmiyor…
CTP bugün hükümetin büyük ortağıdır ve bu büyük ortak olarak ikinci kez hükümete başkanlık ediyor…
Küçük ortak oluşları saymıyorum, “sözümüz geçmezdi” filan gibi mazeretler üretilebilir çünkü…
Ama ilk dönem 5.5 yıl hükümette kaldınız, işçinin örgütlenmesini zorunlu kılan yasayı yapmadınız…
İşçiyi patronun iki dudağı arasında esir bir yaşam sürmekten kurtaramadınız…
Şimdi yeniden iktidardasınız…
Hala ayni konuda tek bir adım atmış değilsiniz…
O zaman hangi yüzle meydana çıkıp işçi bayramında varlık göstereceksiniz?
Demek ki mesele ideolojik duruş değil, sermayeye el avuç açmakla alakalıymış…
Seçim dönemlerindeki alengirli işler sadece sağ partilerle alakalı değilmiş…
CTP hükümeti sallanmaya başladı… Kim bilir belki giderayak, varlık sebebiyle ilgili gerçek anlamda bir adım atmayı başarabilirsiniz…
Başbakan da CTP’li, çalışma bakanı da… Bu kadar mı zordur örgütlülüğü zorunlu kılacak bir yasal düzenleme?..
Bu soruyu tüm CTP’li idareciler kendi kendilerine sorup yanıt vermelidir…
Başta Başbakan Yorgancıoğlu ve CTP’li kabine üyeleri olmak üzere, tüm CTP yönetim kadrolarını bu soruyu düşünmeye ve bir vicdan muhasebesi yapmaya davet ediyorum….
Belki vicdanlarının sesini dinlerler…
Aytuğ Türkkan
*Konuk Yazar